Türkçe Konu Anlatımları

Şiirde Ahenk Unsurları

Ahenk, uyum anlamına gelmektedir. Şiirde ahenk ise kelimelerin ses ve anlamsal bakımdan birbiriyle uyum içerisinde kullanılmasıyla oluşur.

Şiirde ahenk; ölçü, ses benzerliği (uyak) ve redif gibi ögelerle sağlanır.

Şiirde Ahengi Sağlayan Unsurlar

1. Ölçü (Vezin)

Şiirde, hecelerin sayılarına ya da heceyi oluşturan seslerin uzunluk ve kısalıklarına göre bir düzen oluşturulur. İşte bu düzene ölçü denir.

 

1.1. Hece Ölçüsü (Hece Vezni)

Her ölçü bağlı bulunduğu dilin yapısından doğar. Bu nedenle Türk dilinin doğal ölçüsü, hece ölçüsüdür. Hece ölçüsü, dizelerdeki sözcüklerin hece sayısının belli bir düzene bağlı olarak eşitliği temeline dayanır. Şiirin bütün dizelerindeki hece sayısının eşit olması gerekir. Hece sayısının eşitliği, o dizenin ölçüsünü, kalıbını gösterir. Yedi heceli bir dizenin kalıbı, yedili; on bir heceli bir dizenin kalıbı on birli diye anılır.

Örnek(ler)

Ateşten zaran bir gül arar da
1  2   3   4 5  6    7    8  9 10 11
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi
1    2     3    4    5  6    7  8    9  10 11

Yukarıdaki dizeler, 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.

 NOT  Hece ölçüsünde dizeler okunurken belli bölümlere ayrılır. Bu bölüm yerlerine durak denir. Durak, sözcükler bölünerek yapılmaz, sözcüklerden sonra yapılır. Şiirler “4 + 4 + 3 = 11”, “6 + 5 = 11”, “4 + 3 = 7” gibi duraklardan oluşabilir.

Örnek(ler)
Uzun ince bir yoldayım
4              +           4         =    8 hece
Gidiyorum gündüz gece
4              +           4         =    8 hece
Bilmiyorum ne hâldeyim
4              +           4         =    8 hece
Gidiyorum gündüz gece
4              +           4         =    8 hece

Âşık Veysel’den alınan yukarıdaki dörtlük 8’li hece ölçüsü ile yazılmıştır. 8’li hece ölçüsü ile yazılmış bu dörtlük 4 + 4 duraktan oluşmuştur.

 

1.2. Serbest Ölçü

hece, aruz gibi herhangi bir ölçüye bağlı kalınmayan ölçüdür. Hecelerin açık veya kapalı olmasına ya da sayılarına bakmaksızın şairin tamamen kendi üslubuna göre yazmasıdır. Serbest ölçü, Türk şiirinde 1940’lardan sonra Orhan Veli Kanık ile yaygınlaşmaya başlamıştır.

Örnek(ler)
Gemiler geçer rüyalarımda
Allı pullu gemiler, damların üzerinden
Ben zavallı
Ben yıllardır denize hasret
Yukarıdaki dizeler serbest tarzda, yani ölçüsüz olarak yazılmıştır.

 

2. Kafiye (Uyak)

Dizelerin sonundaki yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ve görevleri farklı kelimelerin, eklerin veya seslerin benzerliğine kafiye (uyak) denir.

Örnek(ler)
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Bu dizelerdeki “yol” ve “kol” sözcüklerinde “-ol” sesleri benzerdir. Dize sonundaki bu iki ses benzerliği kafiyeyi oluşturmuştur.
“Yarım, tam, zengin ve cinaslı” olmak üzere dört kafiye türü vardır.

Kafiye (Uyak) Çeşitleri

2.1. Yarım Kafiye (Yarım Uyak)

Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki tek ses benzerliğine yarım uyak denir.

Örnek(ler)
» Ve deniz aynı deniz
O gülüşten eser yok yalnız
Yukarıdaki dizelerde bulunan “deniz” ve “yalnız” sözcüklerindeki ortak ses “-z” dir. Dize sonundaki bu bir ses benzerliği yarım kafiyeyi oluşturur.

» Ben çektiğim kimler çeker
Gözlerim kanlı yaş döker
Yukarıdaki dizelerde bulunan “çeker” ve “döker” sözcüklerinin sonundaki “-er” sesleri iki sözcükte de aynı görev ve anlamda kullanıldıkları için “redif“tir. “-er” sesi dışındaki ortak olan “-k” sesi ise “yarım uyak”tır.

 

2.2. Tam Kafiye (Tam Uyak)

Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki iki ses benzerliğine tam uyak denir.

Örnek(ler)
» Söğüt giz fısıldar sayıklar meşe
Ayık düş görür her bucak, her köşe
Yukarıdaki dizelerde “meşe” ve “köşe” sözcüklerinde iki ses benzerliği vardır: “-şe” Bu iki ses benzerliği tam kafiyeyi oluşturmuştur.

 

2.3. Zengin Kafiye (Zengin Uyak)

Dize sonlarında bulunan sözcüklerdeki üç veya daha fazla ses benzerliğine zengin uyak denir.

Örnek(ler)
» Ne hoştur kırlarda yazın uyanmak
Bulutlar ufukta beyaz bir yumak
Yukarıdaki dizelerde bulunan “uyanmak” ve “yumak” sözcüklerinde “mak” üç ses benzerliği vardır. Bu da zengin kafiyeyi oluşturmuştur.

 

3. Redif

Dize sonlarındaki yazılışları, görevleri ve anlamları aynı olan ek, sözcük ya da sözcük gruplarına redif denir. Redif, sadece eklerden oluşmaz. Hem ek hem sözcükten, hatta sözcük gruplarından da oluşabilir.

Örnek(ler)
» Açılmış çiçektir her gülen dudak
Kılıfta tomurcuk zor gülen dudak
Bu dizelerde “gülen dudak” sözcükleri,

» İyi doğru sözler onda
Şefkat dolu gözler onda
Bu dizelerde ise “-ler” eki ve “onda” sözcükleri görevleri ve anlamları aynı olduğu için redifi oluşturmuştur.

 

4. Kafiye Şeması (Uyak Düzeni / Kafiye Örgüsü)

Kafiye düzeni şiirin biçimsel bir özelliğidir. Kafiye düzeni (örgüsü), dizelerin sonlarına bakılarak çıkarılır.
Kafiye örgüsünün, mısraların son seslerindeki düzene göre çeşitleri vardır.

 

4.1. Düz Kafiye (Düz Uyak)

Bir dörtlükte bütün dizelerin ya da ilk üç dizenin veya birinci dizeyle ikinci, üçüncü dizeyle dördüncü dizenin kafiyeli oluşuna düz uyak denir, “aaaa”, “aaab”, “aabb” gibi.

……………a             |               ……………a             |              ……………a
……………a             |               ……………a             |              ……………a
……………a             |               ……………a             |              ……………b
……………a             |               ……………b             |              ……………b

Örnek(ler)
Ayaklar, çeşit çeşit kunduralar içinde             (a)
Ayaklar, yarı çıplak, paçavralar içinde            (a)
Ayaklar, odalarda, bir çift yavru güvercin       (b)
Tutup avuca almak, okşayıp öpmek için          (b)

 

4.2. Çapraz Kafiye (Çapraz Uyak)

Dörtlüğün birinci ve üçüncü dizeleri ile ikinci ve dördüncü dizelerinin kendi aralarında kafiyelenmesine çapraz uyak denir.

……………a
……………b
……………a
……………b

Örnek(ler)
Bir garip rüya rengiyle            (a)
Uyumuş gibi her şekil             (b)
Rüzgârda uçan tüy bile           (a)
Benim kadar hafif değil          (b)

 

4.3. Sarma Kafiye (Sarma Uyak)

Dörtlüğün birinci ve dördüncü dizeleri ile ikinci ve üçüncü dizelerinin kendi arasında kafiyeli olmasına sarma kafiye denir.

……………a
……………b
……………b
……………a

Örnek(ler)
Her dakika biraz daha kırılan                    (a)
Kalbim parçalanmış, yazık, içimde           (b)
Artık ızdırap yok, artık içimde                  (b)
Çöreklenmeyecek her gün bir yılan          (a)
ŞİİR KONUSUNUN TÜM BAŞLIKLARI
⇒ Şiir Konu Anlatımı
 Şiirde Ahenk Unsurları Konu Anlatımı
Şiir Türleri Konu Anlatımı

Yorum yapın