Atasözleri sözlüğümüzün bu sayfasında P harfi ile başlayan atasözleri ve anlamları, alfabetik sıraya göre dizilip listelenmiştir. Sayfamızda P harfiyle başlayan 23 tane atasözü ve anlamı bulunmaktadır. Tüm atasözlerine aşağıdaki listeden harf seçerek ulaşabilirsiniz.
P Harfiyle Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Paça ıslanmadan balık tutulmaz: Hiçbir nimet zahmet çekilmeden, özveriye katlanılmadan elde edilemez.
Padişahın bile arkasından kılıç sallarlar: Kendisinden çekinilen kimsenin yüzüne karsı kimse ağız açmaz da en güçlü kimsenin bile arkasından herkes düşmanlık gösterilerinde bulunur.
Papaz her gün pilav yemez: 1. Bir insanı hep aynı hileyle kandıramazsın. 2. İnsan zaman zaman değişiklik ister. 3. Her zaman aynı fırsat ele geçmez.
Para ile imanın kimde olduğu bilinmez: Kimin ne kadar parası bulunduğunu, kimin ne kadar Tanrı’ya yakın olduğunu kimse bilemez.
Para isteme benden, buz gibi soğurum senden: Kişi, kendisinden para isteyen kimseden artık uzak durmak ister.
Para parayı çeker: Elde para bulunursa onunla yeni paralar kazanılır.
Para peşin, kırmızı meşin: Her işin karşılığı anında ödenmelidir.
Paran çoksa (borcun yoksa) kefil ol, işin yoksa şahit ol: Tanıklık boş oturan kimselerin, kefillik ise parası çok olan kimselerin işidir.
Paran gitti mi diye sormazlar, isin bitti mi diye sorarlar: Yapmak istediğin işi yapabildinse bu uğurda harcadığın paralara acıma. Çünkü para, istediğin şeyi yapmak içindir.
Paran ucuz olursa sen pahalı olursun: Çok alışveris yapan, bol bahşiş veren kisi, parasından yararlananlardan büyük saygı görür.
Paran varsa cümle alem kulun, paran yoksa tımarhane yolun: Zengin olana herkes hizmet eder, fakir olana ise kimse yüz vermez.
Paranın gittiğine bakma, işinin bittiğine bak: Yapmak istediğin isi yapabildiysen bu uğurda harcadığın paralara acıma. Çünkü para, istediğin şeyi yapmak içindir.
Paranın yüzü sıcaktır: Para çekicidir ve geri çevrilemez.
Parası (akçesi) ucuz olanın kendisi kıymetli olur: Parasını esirgemeyen, cömert kimseyi herkes el üstünde tutar.
Parayı veren düdüğü çalar: Parasını veren kimse, istediği şeyi elde eder.
Parayı zaptetmek deliyi zaptetmekten zor: Elindeki parayı çarçur etmeyip tutmasını bilmek, herkesin yapamayacağı zor bir iştir.
Pazar, ilk pazardır: Satılacak mala ilk olarak kaç para değer biçildiyse satıcı buna razı olmalıdır.
Pazarda herkes ambarındaki unu kadar konuşur: Bir kimse, maddi alanda olsun, manevi alanda olsun, yeteneğinin ölçüsünü bilmeli, sınırı aşan davranışlarda bulunmamalıdır.
Pek yaş olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın: Çok uysal olursan ezilirsin. Hep dik başlı olursan yalnız kalır, herkesi karşında bulursun. Hüner, gerektiğinde uysal, gerektiğinde sert olmayı bilmektir.
Pekmez gibi malın olsun, Antakya’dan sinek gelir: Malı güzel olan kimse için müşteri kaygısı yoktur, onun malına uzak yerlerden bile istekli çıkar.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir: Bir işin sonunun nasıl olacağı şimdiki gidişinden belli olur.
Pilav yiyen kaşığını yanında (belinde) taşır: Bir şey yapmak, bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır.
Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın: Yararlı bir şeyi elde etmek için sonuna kadar uğraşılmalı, direnilmelidir.