Anlam ilişkisi bakımından cümleler; eş anlamlı, yakın anlamlı, zıt anlamlı cümleler, neden-sonuç, amaç-sonuç, koşul-sonuç, açıklama ve karşılaştırma cümleleri olmak üzere sekiz başlıkta incelenir:
1. Eş Anlamlı Cümleler
Aynı konu ve düşüncenin, farklı sözcükler ve söz dizimiyle dile getirildiği cümlelerdir.
» Bir insan hangi limana yelken açtığını bilmiyorsa hiçbir rüzgar işine yaramaz.
» Bu bardağın yarısı su ile dolu.
» Bu bardağın yarısında su yok.
» Yaşam, içinde siyah da bulunan bir gökkuşağıdır.
» Yaşam, tüm güzelliklerinin yanında olumsuzlukları da barındırır.
2. Yakın Anlamlı Cümleler
Eş anlamlı cümlelerde, biri diğerinin yerini tutabilecek iki cümle söz konusu idi. Yakın anlamlı cümlelerde ise aynı özü, aynı ruhu taşıyan iki cümle vardır.
» İnsanları mutlu etmek için ömür boyu çalışmaktan zevk aldı.
Bu cümlelerin ikisinde de söz konusu kişinin ömür boyu insanların mutluluğu için çalıştığı ifade edilmektedir. Buraya kadar eş anlamlılık söz konusudur. Ancak ikinci cümlede “bu çalışmadan zevk almak” gibi bir ayrıntı vardır. Bu ayrıntı sebebiyle bu cümlelere yakın anlamlı cümle diyoruz.
» Bazı sanatçılar yaşları ilerledikçe eserlerinde tekrara düşerler.
» Olgunluk döneminde sanatçıların bir kısmı özgünlüklerini kaybedebilir.
3. Karşıt (Zıt) Anlamlı Cümleler
Anlamca birbirine zıt olan, birbiriyle çelişen cümlelerdir. Bu tür cümlelerde konu genellikle aynıdır; fakat konuya bakış açısı farklıdır.
» Gelişmek isteyen toplumlar, sanayiye önem vermelidir.
Bu cümlelerde konu sanayileşmedir. İlk cümlede sanayileşmenin kötü yönü, diğerinde ise iyi yönü anlatılmaktadır.
» Sanatçı, hayatı kendi yorumuyla vermelidir.
» Sanatçı, hayatı anlatırken ayna görevi üstlenmelidir.
4. Neden (Sebep) – Sonuç İlişkili Cümleler
Bir eylemin hangi gerekçeyle veya hangi sebeple yapıldığını bildiren cümlelerdir. Bu cümlelerin yüklemine “niçin?” , “neden?” soruları sorulduğunda bu sorular cevapsız kalmaz. Neden-sonuç cümleleri iki bölümden oluşur: Birinci bölüm neden (sebep), ikinci bölüm ise sonuç bildirir. Genellikle “için, -den, -diğinden, ile” gibi ekler ve edatlar kullanılır.
Yukarıdaki cümlede koyu renkle yazılmış bölüm, eylemin yapılış nedenini belirtmektedir.
» Okulların açılmasıyla masraflar arttı.
» Seni uyandırmayalım diye radyoyu açmadık.
» Yağmur yağınca maç iptal oldu.
» Malzeme yetersizliğinden inşaat yarım kaldı.
> Neden-sonuç ilişkisi bağımsız iki cümle ile de ifade edilebilir.
» Bir daha böyle konuşma; beni üzüyorsun.
Bu örneklerde birinci cümlede ifade edilen eylem, ikinci cümlede ifade edilen eylemin nedeni durumundadır. Buna “gerekçe” de denmektedir. Bu tür ifadelerde sebep cümlesi ile sonuç cümlesinin yerleri değiştirilebilir.
5. Amaç-Sonuç İlişkili Cümleler
Eylemin hangi amaca bağlı olarak gerçekleştiğinin belirtildiği cümlelerdir. Bu tür cümlelerde de “için, diye, üzere” gibi edatlardan yararlanılır. Amaç – sonuç cümleleri, eyleme sorulan “hangi amaçla?” sorusuna cevap verir.
Yukarıdaki cümlede koyu renkle yazılmış bölüm, eylemin yapılış amacını belirtmektedir.
» Bildiklerini anlatmak üzere karakola başvurdu.
» Kilo vereyim diye spor yapıyor.
» Yazar, eleştirmene şirin görünmek maksadıyla iki yüzlü davranıyor.
» Ona sık sık öğüt verirdi; iyi bir insan olsun diye.
Amaç-Sonuç Cümleleri ile Neden-Sonuç Cümleleri Arasındaki Fark
Amaç-sonuç cümleleri, neden-sonuç cümleleri birbirine çok benzemekte bu yüzden sık sık karıştırılmaktadır. Amaç-sonuç cümleleri ile neden-sonuç cümlelerini ayırt etmek için şu yolu izlemeliyiz:
Amaç-sonuç ile neden-sonuç cümlelerinin karıştırılmasının en büyük sebebi amaç-sonuç cümlelerinin, neden-sonuç cümlelerini bulmak için kullandığımız “neden?” sorusuna da cevap verebilmeleridir. Bu yüzden amaç-sonuç cümlelerinin sorulduğu sorularda önce mutlaka “hangi amaçla?” sorusu sorulmalıdır. Eğer önce “neden?” sorusunu sorarsak neden-sonuç cümlesini amaç-sonuç sanarak yanılırız.
A) Dün akşam eve geldim
B) Çok çalıştığım için iyi not aldım.
C) Yaşlandığı için kulakları iyi duymuyor.
D) İlaç almak için eczaneye gitti.
6. Koşul (Şart) – Sonuç İlişkili Cümleler
Bir olayın veya durumun gerçekleşmesinin, başka bir olayın veya duruma bağlı olduğunu belirten cümlelerdir. Bu tür cümlelerde birinci bölüm (yan yargı) koşul, ikinci bölüm ise o koşula bağlı olarak ortaya çıkan sonuçtur (temel yargı). Türkçede koşul anlamı asıl olarak “-se” şart ekiyle sağlanır. “ise”, “-ince”, “-dikçe”, “mi”, “ama”, “üzere”, “yeter ki” ile de koşul anlamı sağlanabilir.
Bu cümlede koyu renkle yazılmış bölüm, eylemin yapılabilmesinin bağlı olduğu koşulu belirtmektedir.
» Temiz bir dünya istiyorsan yerlere çöp atma.
» Müzik dinleyebilirsin ama sesini fazla açmayacaksın.
» Bizim buralara yağmur yağdıkça her yer toprak kokardı.
» Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin.
» Akşam baban gelsin, alışverişe çıkarız.
» İstediğin her şeyi alırım, yeter ki sınıfını geç.
UYARI Cümleye istek, dilek anlamı katan –se, -sa ile koşul anlamı veren –se, -sa ekini karıştırmamak gerekir. İstek cümleleri de –se, -sa eki almasına rağmen, koşul anlamı taşımaz.
7. Açıklama İlişkili Cümleler
Neden- sonuç ilişkisinin tersidir; önce sonucun, sonra nedenin belirtildiği cümlelerdir. Bu tür cümleler genellikle “çünkü, demek ki, öyleyse, anlaşılıyor ki” bağlaçlarıyla oluşturulur.
Bu cümlede koyu renkle yazılmış bölümde, kendinden önce belirtilen yargının nedeni açıklanmıştır.
» Bir kez bile arayıp sormadı, demek ki bizi pek sevmemiş.
» Yüzünden düşen bin parça, anlaşılan üzgünsün.
8. Karşılaştırma Cümleleri
Birden fazla varlık, kavram ya da durumun karşılaştırıldığı cümlelerdir. Karşılaştırmada benzerlik, farklılık, üstünlük gibi değişik durumlar ifade edilir. Karşılaştırma ilgisi “gibi, kadar, en, daha, çok, göre, fazla” gibi sözcüklerle kurulur.
» Televizyon da sinema kadar etkilidir.
» Köyün en güzel çileği bahçemizde yetişir.
» Yeni şiirler eski şiirlere göre daha anlaşılır bir dille yazılıyor.
» Selim, gezmeyi çok sever, Elif ise kitap okumayı.